Eyvah Çocuğum Havale Geçiriyor!

Ateş ve havale konusunda uzun zamandır yazmayı planlıyordum ancak Demir’in havale geçirmesini yazacağım hiç aklıma gelmezdi.

Demir 4, Can 2,5 yaşında ve ben şimdiye kadar çocuklarıma eğer genel durumları düşkün değilse ateşleri 39- 39,5 olana kadar ateş düşürücü vermiyordum, benim bu yaklaşımımı bilen arkadaşlarım bak gördün mü demek ki doğrusu bu değilmiş diye akıllarından geçirmiş olabilirler ancak ben bunu körlemesine ve cahilce uyguluyor değildim. Yapılan araştırmaların çoğu, kendi bilgim ve tecrübem ayrıca doktorumuzun da onaylaması bu görüşümü destekliyor. Ateş nedir, ateş durumunda ne yapılır, havale nedir ve ateş düşürücüler ne zaman kullanılmalıdır konu başlıkları ile ilgili Prof. Dr. Ahmet Aydın’ın ”Ateş Dost Mu, Düşman Mı? başlıklı araştırmasını okumanızı çok isterim. Yazıyı okumak için lütfen tıklayın.

Ben hala eğer herhangi bir risk yoksa yani ailede veya kardeşlerde havale geçmişi yoksa, çocuğun genel durumu iyiyse ateş düşürücülerin bu kadar kolay kullanılmasının doğru olmadığını ve hastalıkların daha ağır geçmesine neden olduğunu düşünüyorum. Ki bu sefer Demir’in düşkün olmasından dolayı ateşi 38,3 olmasına rağmen havale geçirmesinden 5 saat önce ateş düşürücü vermiştim.

Demir’in havale geçirmesini, havale esnasında nasıl davrandığımızı, hastanede neler yapıldığını ve çocuk nöroloğunun ne dediğini bundan sonrası için önlemlerimizi anlatacağım yazıyı bir hemşire olarak yazmam çok kolayken bunu yaşamış bir anne olarak o kadar da kolay değil.

Olayın üstünden bir hafta geçmesine rağmen hala o anı düşündükçe zorlanıyorum. Umarım annelere yön gösterici bir şekilde anlatabilirsem ve fayda sağlayabilirsem kendimi daha iyi hissedeceğim.

Benden Demir ve Can’a geçen gribal enfeksiyon nedeniyle önce Can’ın ateşi çıktı, sonra Demir’in. Can’ın ateşi daha yüksek olmasına rağmen Demir daha düşkün görünüyordu. Normalde çok sık ateşlerine bakmam o gün Demir beni tedirgin etti ve daha sık ateşine baktım. Öğlen 12 gibi 38,3 ateşi vardı ama genel durumu çok iyi görünmediği için İbuprofen verdim ve 2-3 saat gayet iyi olmasına rağmen 4 gibi tekrar eski düşkün haline döndü. Bir köşede oturuyor, sesi çıkmıyordu, ateşi 38.1’di. Eşimi aradım ve hastaneye gidelim Demir iyi görünmüyor dedim, eşim geldi aradan 15 dakika geçti ve Demir yanımda birden titremeye ve kasılmaya başladı, havale geçiriyordu. Havale geçirdiğini nasıl anladın sorusu çok geldi; havale değişik şekillerde oluyor. Demir’de; bütün vücudu titreme, kasılma şeklinde oldu. Bu durumda yapılması gereken çocuğun kendini yaralamamasını sağlamak, düz bir zemine yatırıp tükürüğü solunumunu engellemesin diye kafasını yan çevirip yaklaşık 2-3 dakika sürecek nöbetin geçmesini beklemek. Biz de Demir’i hemen yere yatırdık, ağzından tükürükler geliyordu, başını yan çevirdik. Kasılmaları devam ederken çenesi kilitlendi, nöbetin sonunda morarmaya başlayınca ”çocuğum ellerimde ölecek, ölüyor bir şeyler yapmalıyım” düşünceleri aklımdan geçerken hemen çenesini kaldırarak baş geri çene yukarı pozisyonu verdim. Bu hareketimle solunumu geldi ve rengi düzeldi ve yaklaşık 1,5 dakika süren nöbet bitti, Demir de derin bir uykuya geçti. Bu sırada Can ”Demir ne yapıyor” diye soruyordu. Önce oyun sandı ama sonrasında Can da tedirgin oldu ama çocuğum mızırdanmadı bile. Babaanne dede havale esnasında hemen suyun altına sokmak gibi kendi bildikleri çözümleri saydılar,  o sırada iyi ki doğru müdahaleyi biliyoruz diye düşündüm.

Hemen yanımıza yedek kıyafetler alıp Can’a da durumu hızlıca anlatıp arabadaki çocuk koltuklarından birini çıkarıp Demir kucağımda ben gözyaşları içinde hastaneye gittik. Size tavsiyem nöbet geçirmeye başlar başlamaz 112’yi veya özel ambulansı aramanız, çünkü hastane yolu gerçekten çok uzun geliyor.

Hastanede hemen, damar yolu açtılar, kan aldılar, bu sırada Demir uyandı, tekrar uyudu. Aradan yarım saat geçti ve uykusunda bu sefer oldukça hafif yaklaşık 15 saniye süren bir havale daha geçirdi. Bu havalede kolları ve ayakları hafif çırpınma hareketi yaparken ağzının etrafında da seyirmeler oldu. Rektal diazem yaptılar, bu sırada çocuk doktoru geldi ve bize bilgi verdi; ”ateşli havalelerin 6 ay ve 6 yaş arasındaki çocuklarda görülen bir sorun olduğundan, havalenin sekel bırakmayacağından, her çocuğun havale eşiğinin farklı olduğundan bahsetti ve bu akşam gözlem altında tutalım dedi. Sabaha kadar hastanedeydik ve nöbetleşe Demir’i gözledik. Demir Diazem etkisiyle gece gayet iyiydi hatta keyifli ve komikti ama uyumakta zorlandı. Sabah çocuk doktoru iki defa havale geçirdiği için profilaktik (önleyici) tedavi başlanması gerektiğinden bahsetti bu da ya 6-7 yaşına kadar her gün alacağı bir ilaç ya da ateşi 37,8 olduğunda 12 saat ara ile dört defa rektal diazem vermek. Doktordan bunları duymak bizi oldukça tedirgin etti, birden nasıl yani sürekli tetikte ve hafif bir ateşte bile endişeli bir hal içinde mi olacağız. Peki bu ilaçların zararı gibi sorgulamalar içine girdik ve çocuk nöroloğu görüşü almak istediğimizi söyleyerek Ege Üniversitesine gittik. Çocuk nöroloğu muayene etti ve muayene bulgularının normal olduğunu aynı gün içinde geçirilen havaleyi iki havale geçirmiş olarak değil bir havale olarak kabul ettiklerini ve profilaktik tedaviye gerek olmadığını ancak elimizin altında rektal diazem olmasının iyi olacağını ilk 6 ay havale geçirme ihtimalinin olduğunu sonrasında ki 2 yıl daha düşük ihtimal 6 yaşından sonra havale geçirmeyeceğini söyledi. EEG havaleden hemen sonra çekilince doğru sonucu vermezmiş, 15 gün sonrası için randevu verdiler.  En azından düzenli ilaç kullanmayacak olması ve çocuk nöroloğunun da sıkıntı yok demesi içimizi biraz daha rahatlattı.

Sonrasında kendi çocuk doktorumuzdan da görüş aldık. O da aynı bilgiyi verdi. ”Havale çocukta bir hasar bırakmaz aileler için çok zordur” dedi, kesinlikle bence de öyle. Teorik olarak herşeyi biliyor olmamıza hastanede defalarca bu durumla karşılaşmamıza ilk yardım eğitimlerimde özellikle anlatmama rağmen psikolojik olarak bunu kaldırmamız epey zor oldu. Çocuğun elinde o haldeyken aklından sadece çocuğum ölüyor cümlesi geçiyor..

Bundan sonrasında benim çocukluktaki havale geçmişim ve Demir’in havale geçirmesinden dolayı Can da risk grubunda. Artık ateşleri çıktığında vücut savaşıyor buna engel olmayayım sadece genel durumunu gözlemleyeyim diye bir durumumuz yok. Ateşi 37,8 gördüğümüzde İbuprofen, ateş düşmezse 4 saat sonra Calpol, yine düşmezse 2 saat sonra İbuprofen şeklinde ateş düşürücü kullanmak zorundayız, belki başka bir alternatifi vardır bilmiyorum ama şu an kendi doktorumuza güveniyorum ve onun bu konudaki görüşüne göre davranacağım. Yine çocuk doktorumuz rektal diazemi solunumu baskılama ihtimalinden dolayı kesinlikle kulanmamızı tavsiye etmedi. Eşimin doktor, benim hemşire olduğumu bildiği halde bize tavsiye edilmediyse bence evde hiç bir ebeveyn kullanmasın.

Yıllarca çocuk servisinde, acilde çalıştım, defalarca havale geçiren çocuk gördüm her seferinde sonucunu bildiğim için gayet profesyonel bir şekilde yaklaşıp çocuğa müdahale ettikten sonra ailesine bilgi verip onları rahatlatan kişiydim. Ancak olay kendi çocuğunun başına gelip müdahale etmek zorunda olan kişi sen olunca çok farklı oluyormuş. Sonucunda hiç bir şey olmayacağını bilmeme rağmen sanırım 48 saat ağladım.. Eşim benden daha iyi görünüyordu ancak o da çocuk nöroloğundan çıkana kadar çok korktuğunu itiraf etti.

Havale çocuğumuzun ateşi çok yüksek olsa da olmasa da yaşanılabilir bir durum olduğu için her an hepimizin başına gelebilir, bu durumda yapmanız gerekenleri bilmek çocuğunuz ve sizin için çok önemli. Bu nedenle havale durumunda yapmanız gerekenleri tekrarlamak istiyorum.

  • Çocuğunuzun gözleri bir noktaya dikilmiş, sizinle iletişimini kaybetmiş, ağzı köpürüyorsa ve vücudunda kasılmalar meydana geliyorsa ilk yapacağınız panik olmamak

  • Sakin olun! Havale çoğunlukla birkaç dakika sonra kendiliğinden geçer.

  • Önceliğimiz havale sırasında güvende olmasını sağlamak ve kendine zarar vermesini önlemek. Bu nedenle çevresinden zarar verici, kesici aletleri uzaklaştırın.

  • Yere düz sert bir zemin üzerine yatırın.

  • Kusarsa, solunum borusuna kaçmasını önlemek için başını yan çevirin, boynunun altına küçük bir havlu-bez katlayıp koyun, bu şekilde solunum yolunun açık olmasını sağlayın.

  • Ateşi yüksekse, üstündeki kıyafetlerini azaltın.

  • Solunumu güçleşirse, alt çenesini hareket ettirmeye çalışarak nefes almasına yardımcı olun.

  • Yanından kesinlikle ayrılmayın ve havalenin bitmesini bekleyin👀

  • Elini, kolunu tutmayın ve ağzına kaşık, bez koymaya çalışmayın, ağzını açmaya zorlamayın. Ağzı kendiliğinden açılırsa ağzına zorlamadan katlanmış bir bez parçası koyabilirsiniz.

  • Hareket ettirmeyin, suya sokmayın, havalenin kendiliğinden bitmesini bekleyin.

  • Soğan, kolonya, amonyak gibi şeyler koklatmayın.

  • Havale genellikle bir kaç dakika içinde kendiliğinden durur, 2-5 dakika bekleyin.

  • Havale biter bitmez bir hastaneye, çocuk doktoruna kontrole gidin.

  • Havale 3-5 dakika olduğu halde durmuyorsa 112’yi arayın.

  • Havalenin kaç dakika sürdüğünü ve nasıl bir havale olduğunu yani yüzünde kasılma olup olmadığı, tek taraflı mı her iki kol ve bacaklarda mı olduğunu gözlemleyin, doktorlar için bu bilgi önemli !

Çocuğunuz havale geçirirse sakin, panik yapmadan yukarıda anlattığım konulara dikkat ederek müdahale ederseniz, sıkıntı olmayacaktır.

Size tavsiyem lütfen kendiniz ve çocuğunuz için ilk fırsatta bir ilk yardım eğitimine katılın. Hatta benim ilk yardım eğitimime katılın ki tanışalım 🙂

Bizde son durum hepimiz gayet iyiyiz, Demir ve Can bir haftalık aradan sonra kreşe başladılar, evde çılgın partilere devam ediyoruz, hayat normal akışına döndü 🙂

Tüm çocuklar sağlıklı ve keyifli büyüsün biz de sadece bunlara şahit olalım.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir