İki Çocukla İlk Uçak Seyahatimiz – Çorum

Gezmeyi çok sevdiğimizi daha önce de söylemiştim, çoğu arkadaşımız Demir doğunca gezmelere ara vereceğimizi düşünse de bir çocukla performansımızı düşürmeden gezmelere devam ettik, ikinci çocuğumuz olduğunda da 45 günlükken başladık şehir dışı yolculuklarına..
Eğer gezmek gerçekten ihtiyaçsa şu an 28 aylık ve 10,5 aylık iki çocuğumuzun olması gezme planlarımızı bir süreliğine de olsa ertelememizi gerektirmiyor bize göre.. Bunun için gereken sadece doğru planlama..
Biz şimdiye kadar arabamızla çeşitli seyahatlar yaptık ama bu uçakla ilk deneyimimizdi..
Seyahatimizin ayrıntılarının size de yol gösterici ve cesaret verici olmasını ümit ediyorum 🙂
Bu hafta sonu 2,5 günlüğüne Çorum’a arkadaş ziyaretine gittik.. 17:15 uçağı için çocuklar öğlen uykularını almış şekilde 15:15’de havaalanındaydık (uykusunu almış çocuk, en keyifli çocuk 🙂 ), arabamızı havaalanı dışındaki İspark’a bırakıp servisle havaalanına geçtik.. Çocuklar için değişik deneyimler olduğundan keyifli ve mutluydular.. Servislerde elbette çocuk koltuğu yok, neyse ki mesafe kısa, çocuklar kucağımızda emniyet kemerlerimizi bağladık..
Havaalanında güvenlik geçişlerimiz oldukça eğlenceliydi 🙂 Önce ben geçtim, Demir’i yandan geçirdik onu yanımda tutarken Can’ı kucağıma aldım derken Ayhan çantaları geçirdi, bebek arabasını da cihazdan geçirdik ve sıkıntısız ama meşakatli bir geçiş yaptık 🙂  Bu arada sıvı kısıtlamasına rağmen kavanozda yoğurt, et bir de bolca suya güvenlik kontrolünde halimize acıdıkları için herhalde hiçbir şey demediler 🙂 Valizlerimizi vererek yükümüzü azalttık ve 45 dk rötar olduğunu öğrendik.
Burger King’in mama sandalyesi ve masaları oldukça konforlu görünüyordu.. Kendimize kahve aldık Can yoğurt yedi, Demir ‘e ayranını burger king bardağında keyifle içti.. Uçak kapısı açılana kadar çocuklar camdan uçakları, taşıma araçlarını giden valizleri seyretmekten çok keyif aldılar, Demir diğer çocuklarla bolca koştu.. Bebek arabasını uçağın kapısında teslim ettik.. Yolculuk için yanıma muz, kuru meyve, Elmer Rüzgarda kitabı ve çıkartmalı kitap aldım.. Yolculuk esnasındaki atraksiyonlarımız; Can’ı uçağın kalkışında emzirmem (kulaklarda dolgunluk hissi olmasın diye emzirmek gerekiyor, emmiyorsa emzik veya pipetle su içirme alternatifleri var) Demir’in cam kenarında oturup bulutları seyretmesi, kalan eti ve muzu yemesi, çıkartmaları yapıştırmamız ve 3 defa çişinin gelmesi ve erkek çocuk avantajını kullanarak pet şişeye yaptırmamızla gayet sakin ve keyifli bir şekilde bir saatlik yolculuğumuzu tamamladık, arkadaşımızın arabasıyla Çorum’a geçtik..
Çorum’da hava çok soğuk ve yağmurluydu daha çok evde vakit geçirmeyi tercih ettik, zaten çocuklar için yeni ev yeni insanlar oldukça ilginçti 🙂 Uyku işi hepimiz için yeni bir tecrübe oldu, daha önce 1-2 defa hepimiz aynı odada kalmıştık ama şimdi daha büyük ve bilinçliler ve Demir yeni bezi bıraktı yani gece 2-3 defa tuvalete kaldırıyoruz Can bir defa emiyor ama diş çıkardığı için şu sıra biraz fazla uyanıyor.. Yani yolculuk değil belki ama aynı odada yatmak bir macera oldu 🙂 İkisi için de bizim yatağımızın yanına yer yatağı yaptık, gece sık uyandılar ama birbirlerinden etkilenmediler en azından beklediğimizden iyiydi 🙂
Gündüz soğuk olsa da dışarı çıktık, çocuklar hava aldı, mangal, piknik yaptık,  akşamları çocukları yatırıp arkadaşlarımızla bolca muhabbet ettik, güldük, eğlendik.. Arkadaşlarımızın evinde kaldığımız için keyifli ve konforluyduk.
Pazar sabah 09:50 uçağı ile İstanbul’a döndük, hepimiz oldukça yorgunduk, çocuklar arabada uyumasınlar diye anlatmadığım şey, oynamadığım oyun kalmadı, Can uyudu ama neyse ki Demir’i uyutmamayı başardım, eve geldim hemen en hızlısından kıymalı makarna yaptım, yedikten sonra hepimiz yorgunluktan bayılmışız..
Sonuç olarak; çocuklar için de bizim için de çok keyifli bir hafta sonuydu, evdeki yorgunluğumuzdan belki birazcık fazla yorgunduk ama 2 saatlik uyku ile kendimize geldik:) Gezmelere ve planlara devam 🙂

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir