Oldukça geç yazılmış bir yazı elbette ki, şu an iki çocukla farklı modlardayız ama tek çocuğu olan arkadaşlar için fikir olacağını düşünüyorum.
Biz çocuklu ilk yaz tatilimizde zaten çokta tercih etmediğimiz beş yıldızlı oteller yerine 15 gün Kaş’ta ev kiralamıştık, 1 gün Gökova Akbük’te otelde kaldık ve 3 gün Mordoğan’da yine ev kiraladık ve oradan da Bayram dolayısıyla Safranbolu’ya geçtik ve uzun ve bol yolculuklu tatilimizi tamamladık 🙂
Demir 7 aylıktı ve yeni ek gıdaya geçtiği için ev konforlu olmuştu. Üç hafta sürecek tatilimiz için yanıma sadece buharda pişirme aparatı, suluk, ikea tabak, kase, kaşık ve bir iki kavanoz yoğurt almıştım. Mama sandalyesini kiralarken rica etmiştik.
Sonrasında yazlık deneyimimiz oldu, orada da çok rahattık. Demir’in uyku saati akşam 8 olduğu için ve ben bundan taviz verirsem dünyanın sonu gelecekmiş 🙂 sandığım için, ev bizim için çok konforlu olmuştu. Demir uyuyunca balkonda takılıyorduk, bir akşam dışarıda arabasında uyuttuk ve dünyanın sonu olmadığını 🙂 gördük aslında ama yine de ikna olmadım. Şimdi olsa, sakin ol Aslı bu kadar stres yapma en fazla belki gece bir iki defa kalkarsın ama tatilin senin için ve çevren için daha eğlenceli olur derdim 🙂 Neyse ki o zaman kararımın doğru olduğu düşünüldüğünden kimsenin şikayeti yoktu 🙂
Peki yiyecekleri nasıl hazırladım?
Öncelikle gitmeden önceki hafta her öğlen yaptığım sebze yemeğinden (bamya, taze fasulye, barbunya, bezelye) konserve mantığında en küçük kavanoza sıcakken koyup kaynar sudaki kapağı kurulayıp sıkıca kapatıp soğuyunca buzdolabında sakladım. Öğle yemeklerini bu şekilde garantiye aldım. Ara öğün için yine küçük kavanozlara yoğurt yaptım, oradan da meyve aldım, odadaki buzdolabına koydum. Akşam yemeklerini otelde balık, et şeklinde hallettik. Sabah kahvaltısı için de organik yumurta aldım her gün mutfağa abarttım biraz ama tavayla birlikte verdim, omlet yaptılar, tuzsuz peynir ve zeytin de vardı yanımda 🙂 Bir miktarda atıştırmalık tuzlu, tatlı kurabiye yapmıştım. Kuru meyvelerimiz de yanımdaydı. Ikea tabak, kase, kaşık-çatalımızda olduktan sonra tam donanımlı olarak hazırdım 🙂
Abarttıklarım; evet tava götürmek saçmaydı 🙂 Uzun tatil olsa yoğurt yerine kefirle idare edebilirdim. Bir de şu an tatillerdeki kurtarıcım; yulaf götürebilirdim. Yine yiyeceklerimi, konservelerimi götürürdüm 🙂 Tatilde her gün bugün ne yiyecek diye düşünmekten daha konforlu ve güvenilir bence.
Yeme içme sorununu bu şekilde çözdüm, sıra uykuda 🙂
Oteli çocukl
ar uyuyunca odanın önünde takılabileceğimiz tarzda seçtiğimiz için çok rahat etmiştik. Denize sıfır, tek katlı yan yana küçük odaları olan, düz ayak ve 12 odalı bir oteldi ve şansımıza Kurban Bayramında birden hava bozduğu için bizim haricimizde sadece bir oda daha doluydu.
Restoran hemen odanın 10 metre ilerisinde olduğu için Demir’i gündüz uykusunda odada park yatağında uyutup dışarıda takılabildik, yine akşamları da 19:30-20:00 civarı uyutup kamerayı kurup gayet keyifle restoranda muhabbet ettik. İki aile en büyüğü 3,5 yaşında olan 3 çocukla dinlendiğimizi bile hissettik 🙂
Şu an tek çocukla tatile çıksam ne yaparım diye düşünüyorum 🙂
Yine beş yıldızlı otel seçmem, bu benim tercihim, özellikle yemeklerini sevmiyorum ama şu an arkadaşlarımı Ek gıdaya yeni geçtiysem yani 6-7 ay civarındaysa bungalov tarzı veya yine tek katlı bahçeli bir otel-pansiyon tercih ederim. Tatilde bulunduğum süre tadım günlerine denk geliyorsa (6-7,5 ay) muz, elma, patates, avokado gibi hazırlaması, sunması olay olmayacak besinleri tercih ederim. Tadım günleri bittiyse yine yanımda konserve, yoğurt, yumurta taşırım ama evde kalmam, otel-pansiyon tercih ederim 🙂 Evde kalmak konforlu gibi görünse de sabah kahvaltı hazırlamak, arada akşam yemeği hazırlamak, evi düzenli tutmak tatilde yapmayı çok tercih etmeyeceğimiz işler olduğu için yadımcısız evde kalmak çok da konforlu değil. Hele tek çocuk varsa çok da anlamlı değil zaten.
Çocukla tatil farklı bir deneyim ama korkutucu değil, şimdiden iyi tatiller dilerim 🙂
Bir sonraki yazımda; bebekle tatile giderken yanımıza alacaklarımızı yazayım 🙂
